lostideas75
Moderatör
ANLAŞILABİLECEK DİLDE VE ALINABİLECEK FİYATTA OYUN SUNMAK!
Bizim üzerinden biraz zaman geçtiği için güncel olmayan bir yazımız var. Rakamlara takılmayın. Ana fikre odaklanın. Aşağıdaki meselenin dışında da ifade edilebilecek şeyler var tabi. Onları da bir parça yazıyı paylaşmadan yazmaya çalışayım. Bizim tüketici olarak tavır ve tepki koymuyor oluşumuz ve halen satın alıyor oluşumuz asıl sebeptir. Orijinal oyunun az satılması değildir. Korsan oyun tüketimi her yerde var. Fakat burada esas önemli olan nokta, çok sayıda korsan oyun kullanılması değil, Türkçe dil desteği sunulmamasına rağmen hatırı sayılır derece satış yapılıyor olması ve yeterli tepki ve talebin de mevcut olmamasıdır kanaatimce. Ayrıca Türkiye oyun pazarı birçoğunuzun tahmin dahi etmediği ve bilmediği kadar büyüktür. Bu konuda somut veriler mevcut. Ayrıca bu çeviri maliyeti de öyle o kadar astronomik miktarlar değil. Sizden o kadar yüksek fiyatlar talep eden firmaların karşılayamayacağı bedeller değil asla. Kurtarmaz değil, fazlasıyla kurtarır.
Burada belki bizim ortaya koymamız gereken ve firmaların da anlaması gereken şey şu: Korsan kullanıldığı için satışlar az değil, alınabilecek makul fiyat ve anlamayı sağlayan dil desteği sunulmadığı için satışlar nispeten normal şartlarda olabileceğinden daha az. Birisi demiş mesela bir videoda, büyük firmalar sadece çeviri maliyetiyle kalmıyor, kapsamlı bir yerelleştirme maliyetiyle birlikte düşünüyor demiş. Yani “ondan olmuyor”a getirmiş. Öyle bile olsa, bu kadar büyük miktarların döndüğü bir piyasada, makul fiyat ve dil desteğinin getireceği oyun satışları artışının, o localizasyon maliyetini karşılayamayacağını kim iddia edebilir? E bunu da iddia eden oluyor ama bence bu isabetsiz bir yaklaşım ve çıkarım. Satışın ancak yüzde 25 oranında artacağını iddia etmiş mesela, o kadar fark etmeyeceğini ifade etmiş. Bence bu doğru değil. Ben kendimden hesap ve kıyas ediyorum, bana çok daha makul fiyata Türkçe dil desteği sunsunlar, elbette orijinal oyun satın alırım ve bu satın alım miktarım, en az 5-10 kat artar. Bu böyledir yani. Ne sunuyorsun ve verdiğim bedel aldığım hizmete değiyor mu, ona bakarım. Değiyorsa neden almayayım? Gerisi laf-ü güzaf ve aşağılık kompleksi. Başka bir şey değil. Her ne ise. Önceden kaleme aldığım yazı da aşağıda: (Türkiye oyun pazarı verilerini de aşağıda aktarıyorum, ona da bakarsınız.)
"Oyun Yapımcılarının Türkiye’de Oyun Satmak İçin Sadece İki Şey Yapmaları Yeterli: Anlayabilecekleri dilde ve alabilecekleri fiyatta oyunu sunmaları… Bu kadar basit… Dijital ürün olduğu için zarar yok, sadece iki taraf için de kazan-kazan var.
Not: Meseleyi saptıranlara: Oyunların 1 dolara satılmasını isteyen yok! Kendi fikrinizi haklı göstermek için saçma sapan uç noktalara konuyu taşımayın. (Oyun fiyatlarını 60 dolar gibi aşırı yüksek tutarlarda gösterenlere: 40 dolar civarındadır çoğu pahalı ve yeni oyun ve bu da 1100 lira eder.) Burada dikkat çektiğimiz "satın alınabilir" ve "satılabilir" fiyattır. Bunun da elbette 1000-1200 liralar olmadığı tartışmasızdır kanaatimce. 1 dolar olsun demiyoruz. Fakat bir oyunun fiyatı Türkiye için 100-150 olması normaldir. 200-250-300 olsun hadi iyi bir oyunsa. En üst fiyat belki çok nadir ve ayrıcalıklı bir yapım için 400-500 arası olabilir. Artık bunun üstünde bir fiyata ben satın almam. Çoğu kimse de almaz ve alamaz. Hele Türkçe yoksa hiç alınmaz. Dolayısıyla alınmaması ve alınamaması da, firmalar açısından fiyatı belirleyici bir unsurdur. E bu da 5-10-15-20 dolarlara denk gelir ki, bu fiyat seviyelerini talep etmek gayet makul ve haklı bir taleptir. Hem adil bir fiyattır. Parası olanlar gocunmasın!
Bir de meseleyi şöyle çarpıtanlar var: Sanki biz dijital bir ürünün maliyetsiz üretildiğini ve ne fiyata satılırsa satılsın firmanın zararı olmayacağını söylemişiz! Fiziksel bir ürüne göre, elbette dijital bir ürünün fiyatının firmaca aşağıya çekilme serbestiyeti ve imkanı çok daha geniştir. Çünkü fiziki üründe olduğu gibi, her bir satış için ürün başına maliyet söz konusu değildir. Şimdi bunu ifade etmek ve firmaların hiç satış yapamamaları veya çok az yapmaları yerine düşük fiyatla da olsa, satılabilir düşük bir fiyattan çok sayıda satış yapmalarının, kendileri açısından zararsız bir kazancı ifade ettiğini söylemek mâkul bir şey olmuyor mu? Ayıptır. İnsaf edin.”
Belki bir noktayı da net olarak vurgulamak lazım: Birileri diyor ki, sen filanca oyunu milyon adet satın al da, seni de dikkate alsınlar! Yahu o iş öyle değil. Hiç makul mu söz!? Ben neden astronomik fiyata sattığın ve Türkçe dil desteği eklemediğin oyunu milyon adet satın alayım! Bu millet o kadar da salak mı yani! Hayır canım, öyle değil, önce sen fiyatını makul seviyeye, benim gelir seviyeme göre aşağıya çek ve anlayabileceğim hale getir, ondan sonra satışları izle de gör!
Tekrar vurgulamakta fayda görüyorum, dünyanın neresinde var böyle bir mantık?! Biz çok sayıda satın almadığımız için hak etmiyormuşuz! Önce firma ürünü benim istediğim şekilde, bana göre kaliteli olan şekilde satışa sunacak, ondan sonra satın alınmasına firma hak kazanacak! Yoksa ben, benim istediğim gibi kaliteli olmayan bir ürünü, önceden çok sayıda satın almakla, kaliteli ürün almaya, istediğim gibi sunulmasına hak kazanmayacağım! Böyle saçmalık olmaz!"
PwC 2022 Raporuna Göre Türkiye Oyun Pazarı
Türkiye Büyüme Oranında Lider: Rapora göre kalabalık ama daha az zengin olan ülkelerin çoğunda büyüme olacağı öngörülse de Türkiye’nin 2021 ve 2026 yılları arasında %24,1 bileşik büyüme oranıyla en hızlı büyüyen video oyunları pazarı olacağı belirtilmiştir. Türkiye’yi sırasıyla
PwC tarafından yapılan ve birçok uzman görüşüne yer verilen araştırmada ayrıca Türkiye’nin 2021 yılından 2026 yılına kadar olan süreçte %14,2 oran ile tüketici geliri açısından en hızlı büyüyen ülke olacağı da öngörülmektedir. Bu oran sadece oyun sektörünü değil tüm eğlence sektörünü kapsamakta, ancak en büyük pay oyunlardan gelmektedir. Araştırmada tüketici geliri açısından Türkiye’yi Arjantin ve Hindistan takip etmektedir.
Avrupa'nın En Çok Yatırım Alan Ülkesi Türkiye: Türkiye şu anda Avrupa’nın oyun yatırımları anlamında en çok yatırım alan ülkesi konumundadır. 2022 yılının ilk 6 ayında Türk oyun girişimlerinin 333 milyon dolar yatırım alması Türkiye’nin bu konuda Avrupa birincisi olmasını sağlamıştır. Avrupa’da oyun sektöründe en çok yatırım alan ülkeler sıralamasında ülkemizi 158 milyon dolar ile İngiltere ve 60 milyon dolarla Norveç takip etmektedir.
Bu da bloomberght haberi: Türk oyun endüstrisi 1,4 milyar dolara ulaştı. 1,4 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşan Türk oyun sektöründe oyun geliştiricilerle, yerli ve yabancı yatırımcılar, İstanbul’da buluşuyor. Gaming İstanbul Kurucu Ortağı Meriç Eryürek, Türkiye’de oyunlara para harcayan aktif 12 milyon oyuncunun olduğunu ve global pazarın ise 180 milyar dolar büyüklüğe ulaştığını söyledi. İstanbul, geçen yıl Londra'nın ardından Avrupa'da oyun sektöründe en fazla anlaşmanın gerçekleştirildiği ikinci kent oldu.
“Türkiye Oyun Sektörü Raporu 2023” ismiyle aratıp indirebileceğiniz rapordan bazı parçalar:Bizim üzerinden biraz zaman geçtiği için güncel olmayan bir yazımız var. Rakamlara takılmayın. Ana fikre odaklanın. Aşağıdaki meselenin dışında da ifade edilebilecek şeyler var tabi. Onları da bir parça yazıyı paylaşmadan yazmaya çalışayım. Bizim tüketici olarak tavır ve tepki koymuyor oluşumuz ve halen satın alıyor oluşumuz asıl sebeptir. Orijinal oyunun az satılması değildir. Korsan oyun tüketimi her yerde var. Fakat burada esas önemli olan nokta, çok sayıda korsan oyun kullanılması değil, Türkçe dil desteği sunulmamasına rağmen hatırı sayılır derece satış yapılıyor olması ve yeterli tepki ve talebin de mevcut olmamasıdır kanaatimce. Ayrıca Türkiye oyun pazarı birçoğunuzun tahmin dahi etmediği ve bilmediği kadar büyüktür. Bu konuda somut veriler mevcut. Ayrıca bu çeviri maliyeti de öyle o kadar astronomik miktarlar değil. Sizden o kadar yüksek fiyatlar talep eden firmaların karşılayamayacağı bedeller değil asla. Kurtarmaz değil, fazlasıyla kurtarır.
Burada belki bizim ortaya koymamız gereken ve firmaların da anlaması gereken şey şu: Korsan kullanıldığı için satışlar az değil, alınabilecek makul fiyat ve anlamayı sağlayan dil desteği sunulmadığı için satışlar nispeten normal şartlarda olabileceğinden daha az. Birisi demiş mesela bir videoda, büyük firmalar sadece çeviri maliyetiyle kalmıyor, kapsamlı bir yerelleştirme maliyetiyle birlikte düşünüyor demiş. Yani “ondan olmuyor”a getirmiş. Öyle bile olsa, bu kadar büyük miktarların döndüğü bir piyasada, makul fiyat ve dil desteğinin getireceği oyun satışları artışının, o localizasyon maliyetini karşılayamayacağını kim iddia edebilir? E bunu da iddia eden oluyor ama bence bu isabetsiz bir yaklaşım ve çıkarım. Satışın ancak yüzde 25 oranında artacağını iddia etmiş mesela, o kadar fark etmeyeceğini ifade etmiş. Bence bu doğru değil. Ben kendimden hesap ve kıyas ediyorum, bana çok daha makul fiyata Türkçe dil desteği sunsunlar, elbette orijinal oyun satın alırım ve bu satın alım miktarım, en az 5-10 kat artar. Bu böyledir yani. Ne sunuyorsun ve verdiğim bedel aldığım hizmete değiyor mu, ona bakarım. Değiyorsa neden almayayım? Gerisi laf-ü güzaf ve aşağılık kompleksi. Başka bir şey değil. Her ne ise. Önceden kaleme aldığım yazı da aşağıda: (Türkiye oyun pazarı verilerini de aşağıda aktarıyorum, ona da bakarsınız.)
"Oyun Yapımcılarının Türkiye’de Oyun Satmak İçin Sadece İki Şey Yapmaları Yeterli: Anlayabilecekleri dilde ve alabilecekleri fiyatta oyunu sunmaları… Bu kadar basit… Dijital ürün olduğu için zarar yok, sadece iki taraf için de kazan-kazan var.
Not: Meseleyi saptıranlara: Oyunların 1 dolara satılmasını isteyen yok! Kendi fikrinizi haklı göstermek için saçma sapan uç noktalara konuyu taşımayın. (Oyun fiyatlarını 60 dolar gibi aşırı yüksek tutarlarda gösterenlere: 40 dolar civarındadır çoğu pahalı ve yeni oyun ve bu da 1100 lira eder.) Burada dikkat çektiğimiz "satın alınabilir" ve "satılabilir" fiyattır. Bunun da elbette 1000-1200 liralar olmadığı tartışmasızdır kanaatimce. 1 dolar olsun demiyoruz. Fakat bir oyunun fiyatı Türkiye için 100-150 olması normaldir. 200-250-300 olsun hadi iyi bir oyunsa. En üst fiyat belki çok nadir ve ayrıcalıklı bir yapım için 400-500 arası olabilir. Artık bunun üstünde bir fiyata ben satın almam. Çoğu kimse de almaz ve alamaz. Hele Türkçe yoksa hiç alınmaz. Dolayısıyla alınmaması ve alınamaması da, firmalar açısından fiyatı belirleyici bir unsurdur. E bu da 5-10-15-20 dolarlara denk gelir ki, bu fiyat seviyelerini talep etmek gayet makul ve haklı bir taleptir. Hem adil bir fiyattır. Parası olanlar gocunmasın!
Bir de meseleyi şöyle çarpıtanlar var: Sanki biz dijital bir ürünün maliyetsiz üretildiğini ve ne fiyata satılırsa satılsın firmanın zararı olmayacağını söylemişiz! Fiziksel bir ürüne göre, elbette dijital bir ürünün fiyatının firmaca aşağıya çekilme serbestiyeti ve imkanı çok daha geniştir. Çünkü fiziki üründe olduğu gibi, her bir satış için ürün başına maliyet söz konusu değildir. Şimdi bunu ifade etmek ve firmaların hiç satış yapamamaları veya çok az yapmaları yerine düşük fiyatla da olsa, satılabilir düşük bir fiyattan çok sayıda satış yapmalarının, kendileri açısından zararsız bir kazancı ifade ettiğini söylemek mâkul bir şey olmuyor mu? Ayıptır. İnsaf edin.”
Belki bir noktayı da net olarak vurgulamak lazım: Birileri diyor ki, sen filanca oyunu milyon adet satın al da, seni de dikkate alsınlar! Yahu o iş öyle değil. Hiç makul mu söz!? Ben neden astronomik fiyata sattığın ve Türkçe dil desteği eklemediğin oyunu milyon adet satın alayım! Bu millet o kadar da salak mı yani! Hayır canım, öyle değil, önce sen fiyatını makul seviyeye, benim gelir seviyeme göre aşağıya çek ve anlayabileceğim hale getir, ondan sonra satışları izle de gör!
Tekrar vurgulamakta fayda görüyorum, dünyanın neresinde var böyle bir mantık?! Biz çok sayıda satın almadığımız için hak etmiyormuşuz! Önce firma ürünü benim istediğim şekilde, bana göre kaliteli olan şekilde satışa sunacak, ondan sonra satın alınmasına firma hak kazanacak! Yoksa ben, benim istediğim gibi kaliteli olmayan bir ürünü, önceden çok sayıda satın almakla, kaliteli ürün almaya, istediğim gibi sunulmasına hak kazanmayacağım! Böyle saçmalık olmaz!"
PwC 2022 Raporuna Göre Türkiye Oyun Pazarı
Türkiye Büyüme Oranında Lider: Rapora göre kalabalık ama daha az zengin olan ülkelerin çoğunda büyüme olacağı öngörülse de Türkiye’nin 2021 ve 2026 yılları arasında %24,1 bileşik büyüme oranıyla en hızlı büyüyen video oyunları pazarı olacağı belirtilmiştir. Türkiye’yi sırasıyla
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
(%21,9) ve
Ziyaretçiler için gizlenmiş link,görmek için
Giriş yap veya üye ol.
(%18,3) izliyor.PwC tarafından yapılan ve birçok uzman görüşüne yer verilen araştırmada ayrıca Türkiye’nin 2021 yılından 2026 yılına kadar olan süreçte %14,2 oran ile tüketici geliri açısından en hızlı büyüyen ülke olacağı da öngörülmektedir. Bu oran sadece oyun sektörünü değil tüm eğlence sektörünü kapsamakta, ancak en büyük pay oyunlardan gelmektedir. Araştırmada tüketici geliri açısından Türkiye’yi Arjantin ve Hindistan takip etmektedir.
Avrupa'nın En Çok Yatırım Alan Ülkesi Türkiye: Türkiye şu anda Avrupa’nın oyun yatırımları anlamında en çok yatırım alan ülkesi konumundadır. 2022 yılının ilk 6 ayında Türk oyun girişimlerinin 333 milyon dolar yatırım alması Türkiye’nin bu konuda Avrupa birincisi olmasını sağlamıştır. Avrupa’da oyun sektöründe en çok yatırım alan ülkeler sıralamasında ülkemizi 158 milyon dolar ile İngiltere ve 60 milyon dolarla Norveç takip etmektedir.
Bu da bloomberght haberi: Türk oyun endüstrisi 1,4 milyar dolara ulaştı. 1,4 milyar dolar pazar büyüklüğüne ulaşan Türk oyun sektöründe oyun geliştiricilerle, yerli ve yabancı yatırımcılar, İstanbul’da buluşuyor. Gaming İstanbul Kurucu Ortağı Meriç Eryürek, Türkiye’de oyunlara para harcayan aktif 12 milyon oyuncunun olduğunu ve global pazarın ise 180 milyar dolar büyüklüğe ulaştığını söyledi. İstanbul, geçen yıl Londra'nın ardından Avrupa'da oyun sektöründe en fazla anlaşmanın gerçekleştirildiği ikinci kent oldu.
Oyuncular: 47.000.000+
Toplam Oyuncu Hasılatı:
580.000.000 USD (+ / -)
- Mobil: 315.000.000 USD (+ / -)
- PC: 145.000.000 USD (+ / -)
- Konsol: 120.000.000 USD (+ / -)
Oyuncuların Platformlara Göre Dağılımları (Tahmini)
MOBİL: 44 Milyon Oyuncu (+ / -)
PC: 20 Milyon Oyuncu (+ / -)
KONSOL: 11 Milyon Oyuncu (+ / -)
Görünen o ki inkar edilmez bir potansiyel mevcut, bu potansiyelin arttırılması da mümkün, çeviri maliyetini mevcut durumda bile fazlasıyla karşılar, bir oyuna 5000 dolar maliyetten bahsediliyor dil desteği için, nedir ki yani milyon dolarlarla oynarken?! Bu durumda çakallıklarından eklemiyorlar, asıl sebep o görünüyor, kopya oyun asıl sebep değil diye düşünüyorum, o durum her yerde var. Bizde kopya oyun indirenler hep yurt dışı sitelerinden indirmiyor mu?! Fakat bizde dil desteği olmasa da, yüksek fiyatlı olsa da, belirli bir kesim satın alıyor. Şuna benziyor, hani bir lokanta veya mağaza insanları değil de karını esas alır ya, çok kişi istifade etsin değil de, 3 kat fiyat arttırayım, müşterim 3 kat azalırsa azalsın, gene aynı şekilde kazanırım, yaptığım yüksek fiyatlı satış bana yeter hesabı.
Firmalar potansiyel görmedikleri için yapmıyorlar diyenler de var ama o potansiyel tersinden ortaya çıkmaz, satıcı satılmaya değer nitelikte ürününü ortaya koyar ve tanıtır, sonra satış bekler, satış az nasıl olsa diye ürün kalitesi mi düşürülür, nerede görülmüş?! Bir de aynı yüksek fiyattan satın alınmasını beklemek, sonra da satışlar az demek... Sıkıntılı konu. Bizim millet zaten genel olarak beleşçi. O da ayrı bir şey. Ama Türkiye pazarının da potansiyelinin inkar edilmez derecede mevcut durumda bile ne kadar yüksek olduğu yukarıdaki bilgilerden açıkça anlaşılıyor. Belki ülkelere göre somut oyun satış adetlerinin gizlenmesi de, bu kadar oyun satın alınmış, neden yerelleştirme yapılmıyor sorgulamasına maruz kalınmamak maksadıyla ilişkilidir.
PC: 20 Milyon Oyuncu (+ / -)
KONSOL: 11 Milyon Oyuncu (+ / -)
Görünen o ki inkar edilmez bir potansiyel mevcut, bu potansiyelin arttırılması da mümkün, çeviri maliyetini mevcut durumda bile fazlasıyla karşılar, bir oyuna 5000 dolar maliyetten bahsediliyor dil desteği için, nedir ki yani milyon dolarlarla oynarken?! Bu durumda çakallıklarından eklemiyorlar, asıl sebep o görünüyor, kopya oyun asıl sebep değil diye düşünüyorum, o durum her yerde var. Bizde kopya oyun indirenler hep yurt dışı sitelerinden indirmiyor mu?! Fakat bizde dil desteği olmasa da, yüksek fiyatlı olsa da, belirli bir kesim satın alıyor. Şuna benziyor, hani bir lokanta veya mağaza insanları değil de karını esas alır ya, çok kişi istifade etsin değil de, 3 kat fiyat arttırayım, müşterim 3 kat azalırsa azalsın, gene aynı şekilde kazanırım, yaptığım yüksek fiyatlı satış bana yeter hesabı.
Firmalar potansiyel görmedikleri için yapmıyorlar diyenler de var ama o potansiyel tersinden ortaya çıkmaz, satıcı satılmaya değer nitelikte ürününü ortaya koyar ve tanıtır, sonra satış bekler, satış az nasıl olsa diye ürün kalitesi mi düşürülür, nerede görülmüş?! Bir de aynı yüksek fiyattan satın alınmasını beklemek, sonra da satışlar az demek... Sıkıntılı konu. Bizim millet zaten genel olarak beleşçi. O da ayrı bir şey. Ama Türkiye pazarının da potansiyelinin inkar edilmez derecede mevcut durumda bile ne kadar yüksek olduğu yukarıdaki bilgilerden açıkça anlaşılıyor. Belki ülkelere göre somut oyun satış adetlerinin gizlenmesi de, bu kadar oyun satın alınmış, neden yerelleştirme yapılmıyor sorgulamasına maruz kalınmamak maksadıyla ilişkilidir.
Son düzenleme: